Seray Şahinler – Türk-Macar ilişkilerinin yüzlerce yıla yayılan geçmişi var. Türk kavimleriyle 5. YY’a tarihlenen ilişkisinden Osmanlı’daki diplomatik atılımlara uzanan, Atatürk’ün öncülüğünde 1923’te İstanbul’da imzalanan Dostluk Antlaşması’yla yeniden inşa edilen ilişkiler başarıyla sürdürülüyor. Ortak geçmişiyle Türkler ve Macarlar birbirini dost gören iki halk.
Anlaşmanın 100. yılı vesilesiyle ilan edilen Türk-Macar Yılı, bu dostluğu taçlandıran etkinliklerle kutlanmaya devam ediyor. Liszt Enstitüsü-Macar Kültür Merkezi İstanbul, Macaristan’ın Ankara’daki Büyükelçiliği ve İstanbul’daki Başkonsolosluğu ve Macaristan’daki bakanlık ile birçok paydaşla yılın ilk yarısı 15 şehirde 80’den fazla programla tamamlandı. Yeni buluşmalar, projeler ise yıl sonuna kadar sürecek.
Liszt Enstitüsü Macar Kültür Merkezi İstanbul, yıl boyunca etkinliğin kültür ayağını yürüten iş birliklerine imza atıyor. Merkezin yeni sergisi “Hungarikonlar” geçen hafta ziyarete açıldı. “Hungarikonlar” ünlü Macarların hatıraları ve bunlardan ilhamla üretilen sanat eserlerinin yer aldığı ilginç eserlerden oluşuyor. Macar gazeteci Tamás Kárpáti’nin koleksiyonunda yer alan isimlerin yaklaşık 200 adet şahsi eşyası, çağdaş sanatçıların yorumuyla yeniden hayat bulmuş. Tematik bölümlere ayrılan sergide, spor, sanat, bilim ve gastronomiden izler var. Çoğu tanıdık isimler…
Genel kültüre katkı
“Son of Saul” ile geçtiğimiz yıllara damga vuran ve 2015’te Oscar’da Yabancı Dilde En İyi Film Akademi Ödülü’nü kazanan Macar yönetmen László Nemes Jeles’in törende giydiği papyonundan yapılmış bir tablosu; koronavirüs pandemisinde mRNA aşılarının geliştirilmesini sağlayan keşfiyle geçen yıl Nobel Ödülü’nü kazanan, BioNTech’in de kıdemli başkan yardımcısı Katalin Karikó’nun pipeti; Macaristan’ın tek Altın Top sahibi Flórián Albert’in forması, Macar astronotların uzaydan getirdiği örnekler, Erno Rubik’in gelecek yıl 50. yaşını kutlayacak Rubik Küpü, badem ezmesi Marzipan’ın patentini alan Matyas Szamos’un çırpıcısı gibi hatıra nesneleri sanatçılar tarafından heykellere, resimlere ve enstalasyonlara dönüştürülmüş. Sergi bu özelliğiyle Macar kültüründen izler sunarken genel kültüre katkı veren bilgiler içeriyor. Daha önce Londra Olimpiyatları ve Milano Expo 2015’te sergilenen koleksiyon Türkiye’de ilk kez Tekirdağ’da gösterilmişti. Serginin yolculuğu 31 Ağustos’a kadar Macar Kültür Merkezi’nde sürecek.
Geçmişin hatrı
Ekim ayında Macaristan Kültür Ataşesi olarak göreve başlayan Mate Gergo Kovacs, “Bu yılın, ‘Dostluğun ve iş birliğinin 100 yılı’ diye bir mottosu var. Macar-Türk ilişkilerinin geçmişi çok uzağa gidiyor, Orta Asya’daki kökler, Osmanlı dönemi ve sonrası var. Asıl Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilişkimiz çok yoğun ve pozitif olmaya başladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün davetiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne meteorolojiden tarıma, mimariden bilime kadar çok sayıda uzman geldi. Biz Kültür Yılı’nda buna da atıf yaparak iş birliklerine bakmak istiyoruz. Bu sergilerle amacımız Macaristan’ın çağdaş sanat hayatından kesitleri göstermek. Macar Milli Müzesi, Macar Dans Topluluğu, Milli Tiyatrosu, iyi sanat kurumları ve enstitüleri Türkiye’ye geliyor. Eylül ayında Pera Müzesi’nde bir sergi açılacak. Tekirdağ’dan Adana’ya, Bodrum’a kadar çeşitli yerlerde etkinlikler yapıyoruz. Bu etkinliklerin ve iş birliklerinin sürdürülebilirliğini sağlamaya çalışıyoruz” diyor. Etkinlik programlarını Macar Kültür Merkezi hesaplarından takip edebilirsiniz.